MERCEDES ZORLAMADI
Mercedes
yine bildiğimiz gibiydi. Yetenekli ama istikrarsız pilot Lewis Hamilton’a
üçüncü dünya şampiyonluğunu kazandırdı. Uzun virajlarda dahi yağ gibi akan
araçlar aerodinamik açıdan ne kadar önde olduklarının net ispatı gibiydi. Güçlü
motorlarına rağmen ciddi dayanıklılık problemi yaşamadılar, çoğu yarışta
araçları zorlamadılar bile. İşin acı tarafı, gerçekten de tur başına 2 sn. saklama ihtimalleri şehir efsanesi olma ihtimalinden daha fazlaydı.
FERRARI KAZANMAYI HATIRLIYOR
Ferrari
sezona ciddi bir revizyonla başladı. Arrivabane’nin teknik kadroya dönüşüyle
toparlanmış gibi görünen takımda, Maurizio’nun etkisini esas önümüzdeki sezon
göreceğiz. Zira, Arrivabane göreve geldiğinde, eski takım patronu Mattiacci bu sezonun aracı
geliştiriliyordu bile. Bunun dışında 4 defa Dünya şampiyonluğu bulunan Vettel’i
transfer etmeleri de yaşadıkları kabuk değişiminin bir başka yüzüydü. Ferrari
geçen sezona nazaran daha hızlıydı, ki aldıkları 3 yarış galibiyeti bunu kanıtlar
nitelikteydi. Vettel kazanmayı unutan takım için biçilmiş kaftan olduğunu
ispatladı. Efsanevi pilot Raikkonen ise sezonu hayal kırıklıklarıyla
sonlandırdı. Yarış içinde çok süratli ve atak ancak ne var ki, tek tur atmayı
öğrenemediği sürece yarış galibiyeti alabilmesi söz konusu değil. Yine de
birçoklarının artık son sezonu gözüyle baktığı bu sezonun, belki de en güzel haberi
Ferrari yönetiminin kullandığı +1 yıllık opsiyonu oldu. Gelecek sezonun merakla
beklenen hikâyesi olacak Kimi’nin son tangosu.
RED BULL, KANATLANDIRMADI
Red Bull
sezon boyunca, Renault motorundan şikayet etti durdu. Hatta üstü kapalı spordan
çekilebileceklerini dahi dillendirdiler. Sonuçta Renault da durur mu, 2016’nın
ilk sıcak gelişmesi olarak niteleyebileceğimiz şekilde Lotus’u satın alarak
padoğa geri döndü. Jean Alesi ve birçokları onlara podyum şansı vermiyorsa da,
2005’te Alonso’yu parlatan takımın kendileri olduğunu unutmamakta fayda var. Geçen
yıl Vettel’i geride bırakan Ricciardo, bu defa Kvyat’ın gerisinde kaldı. Red
Bull net bir şekilde çap ve güç kaybetti bu sezon. Gelecek sezon ise onlar için
daha karanlık görünüyor, Mercedes haklı olarak hali hazırda en iyi olan
motorunu rakibine vermek istemiyor, diğer bir seçenek olan Ferrari ise güncel
motoru vermeyeceğini açıkladı. Görece dayanıklı Renault motoruna burun kıvıran
takım yönetiminin Honda motorunu da istemeyeceği çıkarımını yaparsak spordan
çekilmeleri işten değil.
McLAREN BEKLENTİLERİ YÜKSELTMENİN BEDELİNİ ÖDEDİ
McLaren
sezonun en büyük süpriziydi. Sahipleri tarafından yarı yolda bırakılan Manor
(Marussia)’nın hemen önünde takımlar şampiyonasında 9. olabildiler ancak.
Mercedes ile tüm bağları kopartıp Honda’yı spora geri döndürdükleri bu sezon
hiç şüphe yok ki hiç de düşündükleri gibi geçmedi onlar için. İki eski dünya
şampiyonu pilota sahip olmalarına rağmen, araçları çoğu yarışta finish dahi
göremedi. Honda’nın canavar gibi olduğu izlenimini verdiği motorun, saf hız
üretme konusunda oldukça yetersiz olması şöyle dursun, aracın yaşadığı teknik
ve dayanıklılık sorunları bir türlü giderilemedi sezon boyunca. Önümüzdeki
sezon daha iyi bir noktada olacakları kesin, ancak Hamilton’un üçüncü
şampiyonluğuna uzandığı şu zamanlarda, Alonso’nun rekabet edemeyen bir aracı sürmeye
bir sezon daha devam etmeyeceği de kesin. 2007’deki hesaplarını kapatmış
değiller zira.
VERSTAPPEN: MAX'IMUM RİSK
Eski Formula
pilotu Jos Verstappen’in oğlu Max Verstappen, Torro Rosso ile henüz 17 yaşında
adımını attığı F1 arenasında kendinden söz ettirmeyi başaracak gibi. Sezon
içinde başta Maldonado olmak üzere birçok pilotla takıştı, babasının desteğiyle
ve yaşına istinaden pek fazla üzerine gidilmiyor oluşuyla paçayı sıyırmış gibi
gözükse de, yazılı olmayan kuralları hiçe sayarak yaptığı riskli hamleler ona
antipati kazandırıyor. Mental açıdan olgunlaşırsa, benimsediği riskli sürüş
ileride fanlar tarafondan çok tutulabilir.
HABER: Gökhan GÜNÜÇ
0 yorum:
Yorum Gönder